28 Aralık 2009 Pazartesi

TÜRKİYE’DE NÜFUS



Türkiye’de ilk nüfus sayımı 1927 yılında yapılmıştır. İkinci nüfus sayımı ise 1935’te gerçekleştirilmiştir. İlerleyen zamanda, sayım tarihleri düzenlenerek sonu beş ve sıfır ile biten yıllarda tekrarlanmaya başlanmıştır. 1990’dan itibaren nüfus sayımlarının on yılda bir yapılması karara bağlanmıştır.
Nüfus sayımlarında sadece insan sayısı ortaya çıkmaz. Bu sayımlarda, cinsiyete göre insan sayısı, okur-yazar oranı, işsiz insan sayısı gibi istatistik bilgilerde ortaya çıkar.
İlk kez 1927 yılında yapılan nüfus sayımından, 63 yıl sonra yapılan sayımda, nüfusumuzun 43 milyon arttığı görülmüştür.
Nüfusumuz 2.Dünya Savaşı’nın yapıldığı yıllarda (1940–1945) düşük artış hızı göstermiştir. 1960–1965 arasında yurt dışına yapılan işçi göçleri ile nüfus artış hızı azalmıştır.
Yapılan aile planlaması çalışmaları sayesinde 1985’ten itibaren nüfus artış hızı azalmıştır.
Doğanlar ve ölenlere bağlı olarak nüfus artış hızı da belirlenmiş olur. Kültüre bağlı olarak bu hız artar ya da azalır. Kırsal kesimlerde bu oran yükselirken, büyük şehirlerde çalışan kadın sayısının artması ile oran düşmektedir.
Doğal nüfus artış hızının en fazla olduğu bölgeler; Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’dir.
Doğal nüfus artış hızının en az olduğu bölgeler; Kıyı Ege ve Marmara Bölgesi’dir.
Kırsal kesimlerde nüfus artış hızının fazla olması nedeniyle büyük şehirlere göçler artmıştır. Çünkü nüfus arttıkça tarım arazileri parçalanmıştır. İşsizlik artmıştır.
Nüfusun istenenden fazla artmasının olumsuz sonucu sadece göçler değildir. Tüketim artar, temel ihtiyaçların karşılanması zorlaşır. Çocuk suçları çoğalır. Bu nedenle nüfus planlaması yapılmaktadır. Bu çalışmalar, özellikle köylerde yoğunlaşmaktadır. Planlama, ülkemizde başarı ile uygulanmaktadır. Unutmamalıdır ki nüfus planlaması, toplumun yaşam düzeyini korumayı amaçlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder