28 Aralık 2009 Pazartesi

DOĞAL AFETLER



“Felaket başa gelmeden evvel önleyici ve koruyucu tedbirleri düşünmek lazımdır. Geldikten sonra dövünmenin yararı yoktur.” Mustafa Kemal ATATÜRK
Kerim, sallanmaya başlayan yatağından sıçrayarak uyandı. Uyku sersemi ne olduğunu pek kavrayamadı. Ama beşik gibi sallanan yatak, bunun bir deprem olduğunu anlatmaya yetti.
Kerim depremin ardından olay anını şu sözlerle anlatıyordu:
“ Yatağımdan kalktığım gibi büyük dolabın yanına çöktüm. Ellerimle kafamı kapattım. Dolabın üzerindeki bavulum ve evrak çantam aşağıya düştü. Yer ayrılacak ve içine gireceğim, iye düşündüm. Yatağım bana doğru gelip gidip durdu. Komodin ve masa odanın ortasına gelmişti. Sadece birkaç saniye sürmüştü ama bana saatlerce sürmüş gibi geldi. Sarsıntı bitince dışarı çıktım. Dışarıda insanın iliklerine işleyen bir soğuk vardı. Ellerim ayaklarım buz tutmuştu sanki. Etraf koşturan, feryat eden insanlarla doluydu. Evlerin birçoğu yıkılmıştı. Kendimi şanslı hissettim. Yıkıntılara doğu koştum. Ellerimle beton yığınlarını kaldırmaya çalışıyor, bina altında kalanları kurtarmayı ümit ediyordum. Ama nafile… Koca yığınlar öylece duruyordu. Yerinden oynatabildiğim sadece birkaç taş parçasıydı. Etrafta sadece acı bir hüzün vardı.
Yıllar geçti. Oğlum evin içinde biraz koşsa deprem oluyor zannedip, o anı tekrar tekrar yaşarım.”
Ülkemizde büyük kayıplara ve acılara neden olan 17 Ağustos depreminde bulunmuş bir kişinin yaşadıklarını okudunuz. Doğa, bize yaşamamız için her türlü temel ihtiyacı sunarken, kendisi de sürekli bir hareketlilik yaşar. Bu hareketler bazen canlılara zarar verici nitelikte yıkımlara sebep olur. Bu yıkımlara doğal afetler adını veririz. Doğal afetlerin en apansız gelip, zarar vereni depremdir. Sel baskınları, erozyon, çığ, toprak kayması, tsunami, volkanik olaylar da birer doğal afettir.
İnsan kaynaklı olan afetler de vardır. Yangınlar, nükleer patlamalar gibi. Aslında bu afetleri tek başlarına ele aldığımızda göreceksiniz ki bazı doğal afetler hariç, birçoğu insanların doğanın dengesini bozmasından kaynaklanıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder